Türkçe English France Germany Italy Spain Suudi Arabi China Rusia Japan Greek Portugal

BURAYA duyuru panosu gelebilir

eglenmesen

gençlerbirliği

         
      KONYASPOR KULÜBÜ TARİHİ     GENÇLERBİRLİĞİ     KURULUŞU



Ankara΄da futbolun, 1917-18΄den itibaren oynandığı kabul ediliyor. 20 bin nüfuslu şehrin önce Yahudi sakinleri, sonra başka şehirlerden gelen talebeler, Ankara Sultanisi bahçesinde kaidesiz, kara düzen top koşturmuşlar. Ardından, 1920΄de, ilk takımlar kurulmuş: Sultanî İdman Yurdu, Ankara İdman Yurdu, Anadolu Sanatkârangücü, Talimgâhgücü, Bahriyegücü. Bu takımların çoğu, İstiklâl Harbi dolayısıyla Ankara΄ya gelen askerî talimgâhlara, askerî sanat okulu talebe ve ustalarına dayanıyor. İstiklâl Harbinin kritik zamanlarında bile futbol oynanmaya devam edilmiş Ankara΄da. Nizamî bir lig kurulmazdan önce, cuma günleri Cebeci çayırında, halkın ilgiyle izlediği iddialı maçlar oynanırmış. Bir yandan cirit atılan, güreş tutulan bu mesire yerinde, bugün Cebeci Stadı ve Pazar yeri bulunuyor.


Ankara Futbol Birliği΄nin 1921΄de Ankara Ligini oluşturma kararından sonra, Ankara΄da ilk resmî futbol müsabakası 26 Ekim 1922΄de oynanmış. Bu müsabakaya çıkan Anadolu Sanatkârangücü ve Talimgâhgücü takımları, 1923 Ağustos΄unda birleşerek Anadolu-Turan Sanatkârangücü adını alacaktır. Askerî sanayii idareci ve işçilerine dayanan ve 1926΄da İmalat-ı Harbiye adını alan ve kırmızı-beyaz renklerini sarı-lâciverde çeviren bu kulüp, bugün taşıdığı isme ise 1933 yılında kavuşacaktır: Ankaragücü. ²


Ankara΄nın ilk takımlarından biri, "Sultani" takımıdır: Ankara Sultanisi, diğer adıyla Ankara Erkek Lisesi, veya "taş mektep". Bugünkü adıyla: Atatürk Lisesi. Ankara Sultanisi o zaman, şimdiki Yüksek İhtisas Hastanesi΄nin olduğu yerdedir. Sultani müdürü Münif Kemal (Ak), spora ve futbole meraklı bir eğitimcidir. Daha bu okula atanmadan önce, "okullu" bir futbol kulübü kurmayı arzulamaktadır. Kafasında, "Muallimler Birliği" adı vardır.3 Münif Kemal beyin Ankara Sultanisi΄ne atanmasından sonra, beden eğitimi hocası Ekrem
beyin yönetiminde iddialı bir okul takımı oluşur. Ekrem bey΄in, İstanbul΄un iddialı takımlarından Altınordu΄da santrhaf oynamışlığı vardır.


Ancak Ekrem beyin bazı yetenekli oyuncuları takıma almaması, futbola tutkun öğrenciler arasında huzursuzluk yaratacaktır. İşte bu huzursuzluk ve öğrencilerin gösterdiği tepki açacaktır Gençlerbirliği΄nin kuruluşuna giden yolu!


Beden eğitimi hocası Ekrem beyin takıma almadığı çocuklardan biri, Ramiz Eren, şöyle anlatıyor: "Ben iki üç arkadaşla beraber birinci takımda oynardım. O zaman daha yaşım küçük ama, 1.80 boyundaydım. Ekrem bey, bizi takıma almadı. Biz de kızdık. Arkadaşlarımızdan Asım adında bir çocuk vardı. Bunun babası Muş mebusuydu.* Babasına anlatmış. Babası ΄sen çocukları çağır΄ demiş. Çağırdı, Asım΄ın evine gittik. ΄Ne diyorsunuz çocuklar?΄ dedi. ΄Amca΄, dedik, ΄bizim yerimize aldıkları o oyuncular iyi oyuncular değil. Biz de kızdık, ne yapalım diye düşünüyoruz.΄ ΄Çocuklar, ben size bir kulüp kuruvereyim mi?΄ dedi. ΄Yalnız΄, dedi, ΄kulübün bir forması lâzım. Tüzüğe yazacağız. Gidin bir forma alın΄. Eskiden bedediyenin üzerinde bir dükkâncı vardı. Oraya gittik. Orada siyah-kırmızılı bir forma bulduk. Hepimiz parayı verdik, birer forma aldık. Gittik eve. Dedi ki Asım΄ın babası, ΄tamam, madem ki gençsiniz, ΄Gençlerbirliği΄ yapıyorum.΄ Gitti bu, Gençlerbirliği kulübünü tescil ettirdi."4 Gençlerbirliği΄nin resmî kuruluş tarihi, 14 Mart 1923΄tür.

Gençlerbirliği renklerini, kıtlığa, darlığa, müşkülâta borçludur buna göre; Halin yanında yer alan Karaoğlan Çarşısındaki o dükkânda, kırmızı-siyahtan başka forma (veya başka anlatımlara göre öğrencilerin evde diktirecekleri kırmızı-siyah basmadan başka uygun malzeme) bulunmamasına... Sultani΄nin bu "asi" 8. sınıf öğrencileri, 20-25 kişidir. Aralarında, Ramiz΄in yanısıra, Mennan, Mazhar, Sait, Kenan, iki Namık, Rıdvan, Hafi, Ruhi, Ziya, Hakkı beyler vardır. İlerki yıllarda Ramiz (Eren) savcı ve Ankara milletvekili, Mennan (İz) komple bir sporcu, Namık (Katoğlu) spor yöneticisi, Namık (Ambarcıoğlu) matbaa sahibi, Rıdvan (Kırmacı) Ankara΄nın ilk fotoğraçılarından, Hafi (Araç) spor mağazası sahibi olacaktır.
Okul dışında kulüp kurmaya girişen öğrencilerin ilk işi, Sultani takımıyla boy ölçüşmektir. Yine Ramiz Eren anlatıyor: "Ankara Lisesi΄ni maça çağırdık. Şimdiki Doğumevi΄nin karşısında mezarlık vardı, belediye orasını kaldırdı, boş bir saha oldu orası. Orada maça çağırdık Ankara Lisesi΄ni. Direk mirek yok, ceketleri çıkardık koyduk, kale yaptık, öyle oynadık. 0-3 yendik şampiyon takımı! Yenince maneviyatımız yükseldi, çok yükseldi. Ondan sonra işte, Gençlerbirliği takım oldu."


  • SON DAKiKA

  • LİNK TAKAS

  • Reklam

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol